Bülbülü Öldürmek-Kitap Yorumu

Bülbülü Öldürmek-Kitap Yorumu

En sevdiğim karakter kesinlikle Arthur’du. Kitabın yarısı zaten ondan bahsetmesi ve onun hakkında küçük ipuçları vermesi kitabı sevmem için en büyük nedendi zaten. Onun dışında Atticus’u sevdim diyebilirim. Kitaptaki en mükemmele yakın karakterdi. 

Kitabın hiç mi kusuru yok? Bence benden kaynaklı bir sorun olduğu için kusur diyemeyeceğim ama bir eksiklik var gibiydi. Kitapta Boo’ya o kadar bağlanmıştım ki kitabın ikinci yarısında onu görememek o kısımların ilk başlarında beni biraz sıktı ama hemen alıştım o kısma da.

Kitabın içeriğine gelirsek yayın evinin iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Yazım, noktalama ve anlatımda bir hata bulamadım ben. Çeviri de baya iyiydi. Bu kitap benim iyi ki okumuşum dediğim bir kitaptı. Hala okumadıysanız şiddetle okumanızı öneririm. 
Adalete çok önem veren biri olaraktan böyle ırkçılık ve adalet temalarının ağır bastığı harika bir eseri okumak beni çok mutlu etti ve gerçekten de bayılarak okudum. Şimdi de ilk okuduğumda yaşadığım heyecanın aynısıyla kitabın yorumunu giriyorum. Okurken kanınızı donduran olaylar ve bir insanın göz göre göre sırf rengi yüzünden nasıl bir sürü haksızlığa uğrayıp adalet kavramından mahrum bırakıldığını olabilecek en acı ve en etkili şekilde anlatan Harper Lee’nin kaleminden olağanüstü bir eser. İçinde bir sürü güzel ve anlamlı söz barındıran bu kitabın aynı zamanda alt metni ve sembolleri çok fazla. Her bir şeyin neyi temsil ettiğini anlayarak okuduğunda kitap çok daha anlamlı ve etkileyici bir hal alıyor. Ve bu kadar detayı öğrenip pek de ince sayılmayan bu kitabı asla sıkılmadan gayet akıcı bir şekilde okudum o yüzden yazara da teşekkürlerimi buradan sunuyorum.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.