Muhteşem Gatsby 20. Yüzyıl Amerikan edebiyatının en iyi romanlarındanmış. Kitabi okurken sıkılmadım diyemeyeceğim. İlk 60 70 sayfada çok sıkıldım ama yarım bırakamazdım. Iyi ki bırakmamışım. Sonlara doğru beni çok etkiledi. Kitap 1. Dünya savaşının hengamesinden çıkan insanların çılgınca partilerde günlerini gün ettikleri bir dönemde geçmekte. Gatsby partilerin başrolü ama bu boşvermişlik havasının altında yatan nedenleri var. İlk aşkına kavuşmak hayali ama geçmiş geçmiştir ve tekrar edilmesi mümkün değildir. Kitaba Gatsby den değil de başkasının gözünden bakıyoruz. Filminin çok güzel olduğunu duymuştum. En kısa zamanda filmini de izleyeceğim


Gatsby muhteşem bir evde yaşayan,sürekli şatafatlı partiler veren,ancak parasının kaynağı bilinmediği için çevresinde gizemini hala koruyan bir adamdır.Komşusu olan Nick bir gün davetli olarak Gatsby'nin partilerinden birine katılır. Gatsby,Nick'in yıllardır unutamadığı aşkı olan Daisy'nin kuzeni olduğunu öğrenir. Daisy ile Gatsby savaş zamanı ayrılmıştır ve Daisy,varlıklı ve bir o kadar kendini beğenmiş Tom ile evlenmiştir.Ancak Gatsby geçmişi unutmamıştır ve Amerikanin savaş sonrası zenginleşenlerinden biri olmayı başarmıştır. Sıra, Daisy ile yarım kalan hikayesini tamamlamaya gelmiştir. Daisy ile tekrar görüşmeye başlayan Gatsby,sonuçlarını ağır ödeyeceği bir yola girmiştir.

Kitap genel hatları ile dönemin Amerikasındaki savaş sonrası dönüşümü,oluşan aristokrat sınıfını ince bir mizahla yeriyor.Bende bıraktığı duygu ise aşkın saplantılı halinin insana neler yaptırabileceği oldu.Beyaz perdeye de uyarlanmış modern klasik serisi olan kitap için müthişti diyemesem de okunmaya değer olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.